|
 |
|
BİLECİK/PAZARYERİ/DEREKÖY |
|
|
|
|
|
 |
|
Türkü Sözleri |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SEYMENDE, KINA GECELERİNDE VE ÇEŞİTLİ EĞLENCELERDE KÖYÜMÜZDE SÖYLENEN UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ GENÇLERİN SADECE BİR KISMINI BİLDİĞİ VEYA HİÇ BİLMEDİĞİ TÜRKÜLERİ VE SÖZLERİNİ BURAYA YAZABİLİRSİNİZ
________________________________________________
DEREKÖY TÜRKÜSÜ
Masa üstünde kaymak
Yiyelim parmak parmak
Dereköyden kız almak
Cennetten gül koparmak
Masa üstünde vişne
İşle teyze işle
Dereköye yakışır
Yeşil gözlü enişte
Dereköyün çeşmesi
Pazar günü akmıyor
Dereköyün kızları
Yabancıya bakmıyor
Dereköydür köyümüz
Zemzem akar suyumuz
Sevip sevip ayrılmak
yoktur böyle huyumuz....
YASEMİN GÖKBAYRAK GENÇER (NİYAZİ PATRONUN TORUNU:)) )
________________________________________________
AŞAĞIDAN GELEN HANIM
Aşağıdan gelen hanım oynasın
Keklik kebabını da yiyen doymasın
Beni yardan ayıranlar onmasın
Sekiver a yarim sekiver kaba minder üstüne
Mavili yazma mor kadifenin üstüne
Yoğurdum var yeşil de meşil çanakta
Benleri var ak gerdanda yanakta
Benim yarim şu karşıki konakta
Sekiver a yarim sekiver kaba minder üstüne
Mavili yazma mor kadifenin üstüne
MUSTAFA KILIÇ
_____________________________________________________________
ORMANCI
Çıktım Belen kahvesine baktım ovaya
Bay Mustafa çağırdı dama oynamaya
Ormancı da gelir gelmez yıkar masayı
Söz anlamaz ormancı çekmiş kafayı
Aman ormancı canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı
Köyümüzün suları hoştur içmeye
İçinde köprüsü vardır gelip geçmeye
Sevdiğimi vurdular hiç mi hiçine
Yazık ettin ormancı köyün iki gencine
Aman ormancı canım ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı
Nazmi Yükselen
__________________________________________________________________
KÖPRÜDEN GEÇTİ GELİN
Köprüden geçti gelin
Saç bağın düştü gelin
Haldan bilmez di loy loy
Söz anlamaz ne çare
Eğil bir yol öpeyim
Gençliğim geçti gelin
Köprüden geçemiyom
Az doldur içemiyom
Haldan bilmez di loy loy
Söz anlamaz ne çare
Eğil bir yol öpeyim
Gençliğim geçti gelin
NEŞET ERTAŞ
________________________________________________
YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özlerim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özlerim
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Kardeşlerim yolları bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özlerim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özlerim
YÖRE EKİBİ
EDİRNE
________________________________________________
Cevizin Yaprağı Dal Arasında
Cevizin Yaprağı Dal Arasında
Güzeli Severler Bağ Arasında. Bağ arasında.
Üç Beş Güzel Bir Araya Gelmişler, Benim Sevdiceğim Yok Arasında.
Evlerinin Önü Zerdali Dalı, Pencereden Gördüm Kınalı Eli.
Benim Sevdiceğim Tomurcuk Güldü, Sensiz Lokmaları Yiyemez Oldum.
Sensiz Odalara Giremez Oldum. Evlerinin Önü Bahçelik Bağlık,
Ne Güzel İşlemiş Eline Sağlık.
Yar Bana Yollamış Bir Beyaz Yağlık,
Boynuna Dolasın Oynasın Diye.
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
HeRşEY dErEkÖy İçİn |
|
|
|
|
|
|
Bu websitesinin sahibi "Top liste" ekstrasını daha aktive etmemiş! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
FACEBOOK SAYFAMIZ |
|
|
|
|
|
 |
|
GENÇLİĞE HİTABE |
|
|
|
|
|
|
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
|
|
Mustafa Kemal Atatürk 20 Ekim 1927

|
| |